"Görüldü." "Seen."
- ozge ozgen
- Jul 3
- 2 min read

Görüldü.
“Görülmek”... Ne güzel duygu. Biri tarafından - ve en çok da kendin tarafından - görülmek. Bakıyorsun gözlerinin içine. İçindeki küçük çocuğu, genç kadını ya da genç adamı görür gibi bakıyorsun. Bir hal hatır soruyorsun kendine… ama bu kez gerçekten merak ediyorsun: “Nasılsın?” diye.
Olmayanları da görüyorsun. Eksik kalanları, yarım kalanları. Ama bu kez, onları sevgiyle, şefkatle kucaklayabiliyorsun. Çünkü biliyorsun artık hayıtın seni bu getirdiği yerde her şey “insanca”.
Uzunca yıllar… Görülmeyen, duyulmayan, anlaşılmayan, belki de hiç fark edilmemiş insanlar var. Bu bazen bir akraban, bazen bir eski arkadaş… Bazen sokakta yanından geçtiğin biri, bazen yalnızca haberlerde adını duyduğun bir kişi. Bazen bir roman karakteri. Ve bazen de… işte o kişi, biziz, kendimiz.
Bu satırlar, hem kendi hikâyene, hem de başkalarının görünmeyen hikâyelerine bir pencere açmak için. Biraz durup bakabilmek için. Göz göze gelebilmek için — içimizle, geçmişimizle, bir başkasının dünyasıyla…
Görülmek. Sadece bir bakış değil. Kalbe bir dokunuş. İnsanı çiçeklendiren.
Ve şimdi bu satırları okuyan sen, Sen de görüldün. Nazikçe.Şefkatle.Olduğun gibi.
İç sesine güven, kalbine yaslan ve ilhamla kal.
ENGLISH VERSION:
“To be seen”... What a beautiful feeling. To be seen by someone - and most of all by yourself. You look into their eyes. You look as if you see the little boy, the young woman or the young man inside you. You ask yourself how you are... but this time you are really curious: “How are you?”
You also see what's missing. What's missing, what's unfinished. But this time, you can embrace them with love and compassion. Because you know that everything is “a humanitarian issue” where life has brought you.
For many years... There are people who are not seen, not heard, not understood, perhaps never even noticed. Sometimes it's a relative, sometimes it's an old friend... Sometimes it's someone you pass on the street, sometimes it's someone you only hear about on the news. Sometimes a character in a novel. And sometimes... that person is us, ourselves.
These lines are meant to open a window into your own story and the invisible stories of others. To stop for a moment and look. To make eye contact - with ourselves, with our past, with someone else's world.
To be seen. Not just a glance. A touch of the heart. It makes you blossom. And you, who are reading these lines now, you too have been seen. Gently. Tenderly. As you are. Trust your inner voice, lean on your heart and stay inspired.
Comentários